24 Aralık 2009

Şşşşşş !




SORU: Üleştirme sayı sıfatı eki olan -er (-ar) ünlüyle biten sayılara eklendiğinde araya 'ş' kaynaştırma harfi girer.
Aşağıdakilerden hangisinde bu kurala örnek oluşturan bir sözcük yoktur?
a-)beşer
b-)yedişer
c-)ikişer
d-)altışar
e-)yirmişer
DOĞRU CEVAP: Tabiki 'A' şıkkı

Peki,sözelde iddalı olduğunu düşünen,okuduğunuz sorunun da içinde olduğu sınavda, 40'ta 37,5 net yapan,sevgili Romantik Komedi'niz bu soruya ne yanıt verdi? E! ilkokul düzeyinde,komiklik derecesinde basit olan bu soruya hangi mantıkla ve nasıl bir ruh haliyle E demişim anlayamadım.YİRMİŞ DİYE Bİ ŞEY Mİ VAR SALAK ROMANTİK?

RomantiKomedi

20 Aralık 2009

So Beat It





Ipodumla birlikte zihnimde mi boşaldı ne?

Neyse ipodcanımdan bahsediyordum bunun için ayrıca nazicana saygı ve sevgilerimi yollamak isterim... O varlıktan bahsetmemek olmazdı. Bunca gereksiz şahsiyetten bahsettik yazııkkk ...
Öhömm topla dikkati tekarardan buraya.. Heh şimdiii.. Çabalasamda kendisinden nefret edemem. O sırıtışı yok mu o sırıtış? İki vatandaşı kavga etmeye başlama aşamasında görmeye dursun hemen belirir o sinir sırıtış. Ki vatandaş sayısı arttıkça o sırıtkan ağzı kulaklarına one step closer. Yok gerçekten nefret etmiyorum. Bir insanımsı bu kadar mı politikacı olur. Söylediği şeyin yanlışlığını anlayınca iki dakika önce hiçbir şey dememiş gibi şimdide yeni ama daha doğru tezi bu kadar mı kolay savunabilir ve insan parçaçıkları bu kadar mı saf olur ki bu aşamaları yok sayıp hemen taparlar bu tapınılmayasıcaya. Ama yok gerçekten nefret etmiyorum. Bir insanımsı bu kadar mı polemik sever. Sırf konuşmak-konuşturmak için bu kadar mı uzak olduğu şeyi savunur..Bu kadar mı bilmediği şeyi savunur. Ama bak yok ben nefret etmiyorum.Bir insanımsı bu kadar mı karşısındaki kişiyi partiküllerine ayırdığını göremeden ya da görüp vurdum duymaz yaşar.Yok ben nefretmemek onu.
Panki Punki

12 Aralık 2009

Who's bad!




Kendimi üçüncü şahsın mektubu gibi hissediyorum..
Tek cümlemide yazarım romantiğime de öpücüklerimi yollarım..
Panki Kimki

5 Aralık 2009

Ah Bu Ben Kendimi Nerelerden Atsam



Planlarının planlamalarını yapmakla hiçbir şeye istenç kalmazmış bilmezdim.

Aşırı dikkat eksikliği ve aşırı hırssızlık insanı hiçliğe sürüklermiş bilmezdim.

Aşırı cesaret ve görmediğini görmek insana amacını unuttururmuş bilmezdim.

Amaçsızlığımda amaçlılarının nasılda sıradan olmayıp nasılda mükemmel gerçekleştirilebilceğini görmek, baskıları baskılamayanları görmek beni üzermiş bilmezdim.

Genellemeler beni çok üzermiş bilmemişler.

Severmiş bilmezmiş.
İna-namı-yorum benim kimliğim olmuş bilmemişim.:)

Pankinin Biri

24 Kasım 2009

Süprizlerin Duvarının Aşılıp Süpriz Ötesi Bir Şey İstiyorum


Az önce Sevgi Duvarını dinlemişim gülmüşüm eğlenmişim böyle bişeyler çiziktiriyim derkenem sevgili Romantiğimin ısrarlarıynan Minikcik Çaplı Şıpsevdi Colletionumdan vazgeçişim aklıma düşüverdi. İşte tam şarkının ooff yalnızlığım benim sidikli kontesimm kısmına gelmiştim ki birden bi aydınlanma daha yaşayıverdim ve Romantiğimin bu Şıpsevdi nefretinin resmi ekledikten sonraki üşengeçliğim olduğunu fark eyledim. İşte tam da bu sebepten ötürü love is.. come back.. Bencil ötesi bi varlık olduğum için hep kendiden bahsediyorum gibi hissediyorum öyleyse söyleyin.. Tatlı armutlar söz dinlemeyi çok özlemişlerdir (alt dudağımı uzatıp pıuuupt diye bi ses çıkarken hayal ediverin.)Ya ben trakya insanını çok seviyorum..
Eski yazılarımıza baktım o kadar uğraşmamıza rağmen zilyon tane minik-cik hatalar gördüm ama düzeltmedim öyle daha güzeller.Bide merak ettim acep dikizliyenlerimiz eski yazılarımızı da dikizliyor mu? Misal birini dikizlerken eski yazılarını da dikizlemeyi pek bi severim tatlıdır böyle neyler yüzünden sevdiğim dikizlediğim bu dikiz mağduruna dönüşüverdi. Ki bunu kötü anlamda söylemedim sadace bu şekilde ifade etmeke hoşuma gitti.Fazlasıyla düşük bütçeli fazlasıyla düşük merak isteği uyandırıcı izlenilemeyesi amerikan yapımı polisiye dizileri izlemekten kaynaklanmış olabilir .Kim biliiğiiirrrr kim biliğğiiirrrr k-i-m b-iğil-ir.Yorgunum saçmalıyorum beynim darmadağınık ve acı veriyor..
Not : Bir yazı içinde bu kadar duygu ve hal değişimini yadırgamayın lütfen başı dün sonu bugün yazıldı son zamanlarda bunu çok yapıyorum..
Not2 : Sssaçma saaapann bir gülüştür tutturdum sebep bu yazıcığımla 69 kaydımız oldu :)
Pani Punki

23 Kasım 2009

No More Başlık


Gariptir ki şimdiye kadar sinemaya gidip yine de beğendiğim tek filmde(en azından hatırlıyabildiklerimden ki beyinciğim hatırlanmaya değer bulmadıysa hoşuma gittiğini sanmam o filmin o yüzden saçma bir araya girişti olsun azcık tanzimatçılık oynayayım dedim) yanımda Şıpsevdim vardı. Düğmemden nefret etmemden değil de böyle ne biliyim yanımda sol elini minicik gelgitlerle yanağımda gezdirip yanakların ne kadar yumuşak denmesini tercih ettiğimden.Ki hangi filmdi hatırlamıyorum bile. İnsan (ki burdaki insanımsı ben oluyorum sizinde zaten açıklamaya ihtiyacınız vardı olsun yapıyorum bazen böyle şeyler eh ne yapsa yeridir diğmi ama ..) unutabiliyor ah Teomancım ah kandırdın hepimizi ( tamam Barış Mançon'un ama ben Teoman versiyonunu daha çok severim sanırım birçok nesildaşım gibi.. biz işte böyle popüler kültür çocuklarıyız ne yapalım biz büyümeden kirlenmişti dünya). O kadar uzatmış gibi görünsem de yazdıktan sonra düzeltme yapmadığım tek parantez içim lütfen azcık saygı.Çok tanzimatçıklık unutkanlık yapıyor :) Ya da uzun zamandır süre gelen bu unutkanlığımın bir devamı neyse şipşak bir göz atmayla (gereksiz sözcük kullanım....) konuyu toparlıyor reel pointime dönüyorum bak hazırlıklı ol öyle ne demeye çalıştığımı unuttuysan o özene bezene oluşturduğum parantez içlerini okumadan paragraf başı sonu yap.
Diyordum ki filmler... Yani neden hep çok sevdiğim filmleri çok sevdiğim sinema salonunda mısır kokularıyla yandakiler kızmadan diğer yanındakilere son bir şey daha söyleme dürtüsü içindeyken izleyemedimde evimin sıcak çikolata ve elmayla karışık böğürtlen kokulu odam da izledim ? Ben nasıl bir psikopatım ki evde olsa izlemeye tenezzzül bile edemeyeceğim filmleri sinemaya bir kolej çocuğuna bile fazla gelebilecek bir para veriyorum.Aslında sebep cümlede yatıyor.Resmen edebiyat öğretmeni gibi bişey oldum neyim ben böyle.Diyorum ki evde izlemeye tenezzül edemeyeceğim basbaya bi alışkanlık bi ritüel gerektiği dozda alınmayınca ortaya çıkabilcek yoksunluk krizleri yaratan saaçççmaa saaapann bişey olmuş bu bende. En yakın zamanda bi silkin ve kendine gel uygulamalıyım ama nereye kadar ..(en ufak bi çağrışım yapabiecek ses benzerlikleriyle aklıma düşer durur sen sevmesen de ben bunu da severdim nereye kadar aşkk nereye kadarr..) Bu saaççmaa saaapan bişeyy olan akıl oyunlarımı bir kenara koyabilir isem konuya dönücem kızma bana okuyucum artık daha öz güvenliyim ne öyle çekinik çekinik ... Başımda papatyadan tacım var benim bi kere benimmmm.

HiPankie

16 Kasım 2009

Size söylemiş miydim?


Etrafımda bana zarar veren bi insan olunca içimden keşke annesiyle babası o gün sevişmeseydi de doğmasaydı diyorum.

RomantiKomedi

13 Kasım 2009

Ben Son Zamanlarda En Çok


... e gülüyorum

Ben orda bulunurken yaşanan olayları sankim ben orda yokmuşum gibi tekrardan anlatan
Romantiğime gülüyorum....
Sınıfımda bulunan bir adet Alamancı bir adette Tommy görünümlü Pazarcıya gülüyorum.
Temiz aile çocuğunu pisliğine gülüyorum..
Polar tasarımlarımızı oluşturukenem ortaya çıkan herşeye çok gülüyorum.
Kendi sesini duymayarak söylenen şarkılarımıza çok ama çok gülüyorumm
Saaaçma saapann herşeye gülüyorum
Küçükken ben neymişim seanslarında gülümseyen göstergemi %99 yaptıracak şekilde gülüyorum..


.....i seviyorum

Kaçak gelinimizi seviyorummm...
Nasyonalsoyalist çocuğun adındaki buram buram sosyalistlikle alay etmeyi seviyorum.
Özürlü sınıfımda bir şafaktan bir şafağanın bilinmesini seviyorum.
Ezginin Günlüğünü çok ama çok seviyorum en çokda Şimdi Sevişme Vaktini :)
Minik dostlarımın büyük düşüncelerini çok ama çok seviyorum..
Mutlu aşkları da çok seviyorum.
Ruhumun Sarışılığını kalpli göstergemin %99 yaptıracak şekilde seviyorum....
Panki Punki

blogtaki kimsin?

Aaag-aaaaaa yayınlar yayınlamaz blogtan çıkmak nedir ? seni okudu-kaçtı senniiiiiii
Çok sorgularcasına oldu ama fakat lakin merak ettim ilk defa benden başka biri vardı ve o biri yazılarımızdan birini okuyordu mutlu oldum ..

27 Ekim 2009

Hasta Canı İster Pasta



Şurda sinüs akıntısından ölüyorum bi çabuk çorba bilen yapanım yok...Ama ben vefalı arkadaş olaraktan görev bilincimlen iyileşmeye bakmakta ve bu esnada da boş boş popo büyütmemekteyim ya ya sevgili dostalarım varsa yoksa siz yaniii.Hani parti indı pijamas ya onun içün gizli çalışmalar yürütmekteyim bide ammmannn doktorcuğum 3gün istirahat verdi.Buda demek oluyor ki yarında yokluğumlan kalplerinizi dolduracağım.Ay çok tatlı oldu..Ve evet tatlı sözcüğü benim ellerimden çıkma.Yarında yokum diyordum haliylen partiyi siz ayarlıyorsunuz gelişmelerden de beni haberdar ediyorsunuz.Malumunuz hem telefon özürlüyüm hemde telefonum özürlü.Artık bir yolunu buluverin ben kendimi the science of sleepe veriyorum mutlu az mukuslu bol bakliyatlı günler diliyorum hepinize...

Panki..

25 Ekim 2009

Be be be bek bekleşen Vol2



Efenddiimmi nerede kalmıştık? Biran için Heredot gibi hissettim kendimi.Bu yazıdan önce eski postlarımızı (bi geçmişe gidiyo bi şimdiye kafam karışıyo anlamıyoooroooomm :P yu ar nambır van rabitcik) okudum ne kadar eğleniyormuşuz. Şimdiyse üzerimizde sürekli bir gerginlik sürekli bir intihara meylillik(tamam abartmayı seviyorum ne olmuş yani) var. Sevgili biricik salt özgün tektanecik yazarlarım ne için böyle hal ve tavırlar içindeyiz sorarım size?Stem mi ne bu bende bilmiyorum öyle yazdım işte öyle.Yav nereden nereye..Kapatalım bunu olmaz böyle.İşte böyle böyle saçmalamadan önce sizlere düşlerken çok ama çok hoşuma giden ama iş anlatmaya gelince ne bi istek ne bi şevk ne de bir arzu hissetmediğim projemden bahsetmeye devam ediyorum.Gerçekten benim neyim var hiçbir planımı işleme koyamıyorum.Halbuki beni iş bitirici olarak bilirdik bazılarımızın aksine..!
Heh Rüzgarın Kızı diyordum. Şimdi henüz 18 olamasakta mezun oluceğiz değil mi yoldaşlar.Eh bende düşündüm kü balomuz niye diğerlerinin ki gibi olsun.Hep aynı monotonluk ..Gönül yeni şeyler görmek ister.Bu sebeptendir ki isterim ki balomuzda herbirimizin içinde yatan pavarottiyi açığa çıkartmak isterim. Ama bilmeteyim ki bu kadar şarkı bizim için bile fazla bunun içinde bir çözümü var.Mini mini birler çalışkan ikiler bize yardım etsinler.Yani sürekli bir canlı müzik olsun .Öyle orkestraydı piyanist şantördü falan bunlar zor şeyler bize sadece şarkının sözsüz kısımlarını ayarlayabilecek bir sesçi lazım.(ne düzgün bi terim hatırlıyamadım).Diğer fikir parçacıklarımı pijama partisine saklıyorum...
Panki Punki

24 Ekim 2009

Be be be bek bekleşenn...


Beklemek...
Bekletmek...
Bekleyen...
Beklenen...
Bekleten...
Beklettiren...
Beklenilen...
Bekletilen...
Beklenilesi...
Bekletilesi...
Beögh baydı ..Bu kadar çok kullanınca anlamsızlaştı.Olsun yinede hoş bir sözcük ve eylem. Uzatmadan diye başlıyordum ki cümleme niçin uzatmıyacakmışım günlerdir yazamayışımın acısını sonuna kadar çıkartıciğim. Oh içim rahatladı.Şimdi gecelerden bir gece kendini uykunun kollarına bırakamayan zihnim '' fosur fosur uyuyacağına beyin cimnastiği yapalım'' dedi.Sonra düşün düşün sık geliyor çişin neydi ki bu şimdi. Neyse aylardır olmadık yer ve zaman dilimlerinde aklıma düşen Rüzgarın Kızı'nı söylemeye başladığımı fark ettim. Ya ne güzel söz müzik ses vurgu ton keman dağ ot börtü böcek diye düşünürkenem biz bunu birlikte söylesek ne hoş olur dedim.Hatta uzat mavi gök yüzündennn özgürlüğün tılsımınıııı meydan oku tüm dünya ya haykırrr rüzgarınnn kızzıııı kısmında yapayda olsa rüzgarda savrulan kıyafetlerimizi bile hayal edebildiğimi fark eyledim.Sonra dedim ne hoş olur böyle hep berabercenez dedim.Bide bununla da yetinmedim başka şarkılarda düşünmeye başladım ne biliyim bi Aşkk yenidenn rüzgarlı bir akşam vakti ... seni düşünmek güzel şey seni düşünmek ümitli şeyy bide teninle konuşmanın zamanı teninle tanışşmanın sonracıma ve sen ve ben değirmenlere karşı bile bile birer yitik savaşçıı ...sen yine olduğun gibi kal misafirim bu şehirdeeee ... dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe sırf san benziyor diye... diye düşündüm durdum.Sonra ne hoş nostalji gibilerinden moda girince ah nasıl ama ya diye zihnime öyle sıcak öyle yapılası öyle başarılası öyle öpülesi (çok seviyorum ben bunu) bir fikir düştü ki etrafımda Miss Gucciden başka yaşayan varlık olmamasına rağmen kalbimdeki küçük mutluluk kokulu çikolata parçacıklı sevgi taneciklerinin çevremdekilere sıçrayışını kalplerine dokunuşunu ve aynı hislerle sarmalanışlarını hissetim.Öyle güzel bir şeydi ki.Sürmesini istedim.Ama bildim çok sürmeyeceğini ve sadece o hissin tadını çıkardım.İşte öyle birşey işte öyle birşey.Bu kadar çikolata kokulu sözcükten sonra yazıcaklarım saçma /basit/ bayağı /sıradan geldi. Böyle hissetiğim zaman yazmaya devam etmeyip bitirirdim yazıyı ama zaten çok beklettim ve gelmedim. Aman ne fark eder ki..
Bezgin / Ölü / Zombi / Ruhunu Kaybetmiş Panki

19 Ekim 2009

Beklenen




OHHH BEKLEYİN BİRAZ AY NE GÜZEL ŞEYMİŞ SİZLERİ MERAKTA BEKLETMEK....
Panki ..

17 Ekim 2009

yuvaya dönüş..


evet..yağmurlu ve serin bir gün..ama içim sıcacık..sevgiliyle geçirilen yağmurlu günlerin ardından kalbime doğan güneş sayesinde biraz aşk sarhoşu biraz da umursamazım..saçım bozulacakmış,makyajım akacakmış umrumda değil açıkçası..uykusuz 1 haftadan sonra geriye dönüp baktığımda keşke inat etseydim diyorum ama şimdi birlikte olamamak da olabilirdi diyorum..çok gülüyorum çok eğleniyorum çünkü gerçekten çabuk kandırılıyorlar bunlar ayol..dün dersten çıktım arabama bindim..aradım..askım seni çok özledimler falan şimdi sınavdan çıktım eve geldim ouff ne romantiklikler ne romantiklikler..eee madem böyle yapıcaktın benim niye sinirimi bozdun be adam..neyse yine de seni çok seviyorum..seninle uyuyamamak zormuş gerçekten..senin de dediğin gibi seninle uyurken huzurlu uyuyorum bitanem..:)
DİPNOT:lolita taktiklerini yutmayan bi erkek var mı acaba??
Karamel...

23 Eylül 2009

Hacegettefiiiii


İyi ki doğdun benim karamelli lattem!Ekonomik imkansızlıklardan dolayı şu an için sadece louis vuitton pasta yollayabiliyorum sana ama gün gelicek,bi önceki post'umda bahsettiğim gibi zengin olucam ve louis vuitton senin köpeen olucak bebeğim.Yarın görüşmek kırmızıda görüşmek dileğiyle iksoikso


RomantiKomedi

İyi ki Karamelsin



Herbirimizin hayatına kattığın milyonlarca renk için milyonlarca iyi ki doğdun:)
Espiri görüntüsü altında sakladığın iğneleyen mesajların için iyi ki doğdun
Farklı grubumuzun farklı karakterlerinden biri olduğun için iyi ki doğdun
Hepimizin bambaşka bir yönünü ortaya çıkarttığın için iyi ki doğdun
Olaylara pozitif yaklaşmamızı sağladığın için iyi ki doğdun
Herşeye rağmen herkesle arkadaş kalabildiğin için iyi ki doğdun
Bilmediğini cesurca söyleyebildiğin için iyi ki doğdun
Karmançorman müzik zevkini bizlere de bir şekilde aşıladığın için iyi ki doğdun
Sevgi pırtırcığımız , kokoşumuz , Karamelimiz olduğun için iyi ki doğdun
Ve geç gelen bu posta kızmayacağını bildiğim için iyi ki doğdun iyi ki doğdun mutlu yıllar sana....
Panki Punki

22 Eylül 2009

İf i was a rich girl nananananananana.....


Bi gün ultra zengin olursam basıcam parasını ;

Şıpsevdi'ye Mr. Uzun'u kiralıycam.Şayet Şıpsevdi isterse doğacak çocuklarını Mr. Uzun'a bile taşıtabilirim.

Eski Karamel yeni Sarışın'a ayakkabı malikanesi yaptırıcam.

Angelina Jolie-Brad Pitt (ve tabi çocukları),Jeniffer Aniston,Eva Longoria,Victoria Beckham efendime söyliyim Wentworth Miller,Paris Hilton vb. ünlüleri bi eve koyucam Paparazzi'ye hizmet edicekler.

Panki Punki'ye devlet yaptırıcam alsın yönetsin onları.İstediği ırktan vatandaş da koyarız içine.Yok ben kendi ırkımı kendim yaratırım derse,bilimin kapılarını paramla açtırabilirim kendisine.

RomantiKomedi

20 Eylül 2009

RomantiKomedi'den İnciler vol.2


-Dershanede,virüslü bi kızdan grip kaptım.Dün burnumun ve boğazımın acısını unutmaya çalışırken uyuyakalmışım.Rüyamda Karamel'i gördüm.Diyodum ki 'Karamelcim estetik yaptırma bak burnun çok acıycak benim şu an çok acıyo'.Karamel yaptırcam da yaptırcam diye tutturuyodu.Hastanede ikna edene kadar canım çıktı.Sonra uyandım burnum inanılmaz acıyodu.İnsan beyni ne garip...


-Sessizlik olmayınca okuduğumu anlamadığımı biliyodum şu an öğrendim ki yazılarımı da toparlayamıyorum.


-Alışveriş yaparken bi şeyi beğenip beğenmemek konusunda tereddüt yaşadığımda,almamın mantıklı olduğunu bilsem bile onu almam.


devam edecek...

15 Eylül 2009

...Kenki Panki


Düşünürken...

Uzun boşukları konuşmayla dolduyorum. Sessizliği severim ama çok yakılarımlayken. Çünkü onlarla susmak demek aynı şeyleri hissetiğini bilmeninin gitirdiği huzur ve mutluluğu paylaşmak demek. Ve ben sadece o anda varımdır ve sadece o anda var olmak isterim...
(test çözerken)

Unutmayı istediğim milyonlarca şey varken unutmamayı istediğim birkaç şeyi unutuyorum.Hayatım unutmak-ve-unutmamak arasında geçen zaman.
(saçma sapan bir yolda amaçsızlığa yürürken)

Ne kadar cesur olsam da en ufak şey şevkimi kırıyor.Ve tüm hikayelerim başlamadan bitiyor.
(yolda huzurla yürürkene çevredeki bakışlardan ürkerken)

Değer verdiğim insanlardan değer görmek güzel şey.Ama değersizliği anlamak çok zor.
(aydınlanma yaşarken)


Konuşurken...

Çocuk resmi ilişki gayri.
(dedikodudan kafası karışırken)

Karamel lavaboda birazdan gelicek tamam mı?
(emrivakiyle kafayı bulurken)

Sol taraf tembel olduğundan o esnada saçımın orda olup olmadığının farkında değilim.
(Romantikle resim çekinmeye çalışırken)

Şı-bok.
(Karamel ve Paparazzi ile saçmalarken)

Tokmaklar kovalasın seni.
(davulcunun ısrarcı ve istikrarlı zil-davul kombinesine maruz kalırken)

Hush hush Nicole ''tete''.
(Mtv izlerken)

Kedi diye geçinip niye balık yemiyorsun a köftehor.
(Pet societyde balık tutup heyvancığıma yedirmeye çalışırken)

Severken...

Sanırım başlığı değiştirip sarılırken koymalıyım.Ve sanırım bunuda açıklamalıyım.Böylece çilekli pasta yazarlarımızın aydınlanmalarını sağlayacağım.Hani benim Pulitzerim.Konuya dönersek .Herkes dostça yapılan şeylere (sarılmaktı,öpüşmekti) mesafeli duruşumu bilmekte. Ama kimse nedenini bilemememekte. Kimsenin içine kendimi de alabilmeyi ne çok isterdim..Devlerin aşkı büyük olur gibi saçmalıklara katlanamasamda olaydaki mantık bu. Karagöz insanını sevmiştim.Ve Sıddık ilen Karamel'i gördükçe eski benden şehir atlayan ilişkilere inancını kaybetmemiş olmasını isterdim.

Neyse geçenlerde (dün) bir belgeselimsi birşey izledim(çılgın profesörler).Orada çok hoşuma giden bir zamazingo gördüm.Telefonla kucaklaşma göndermek.Sanırım böyle birşey işte.Bir bluz giyiyorsunuz.Bu bluzun üzerinde sarıldığımızda ellerimizi koyduğumuz noktalar var.Daha doğrusu halkalar.Ve bu kırmızı halkacıkların içinde sarılma kuvvetinizi ve o anki vücut ısınızı karşınızdakine geçirmeyi sağlayan sensörler var. Siz kendinize sarılıyorsunuz tabii karşınızdakin hayal ederek(!).Sonra sizinle aynı bluzu giymiş(?) kişiye yolluyorsunuz. Kişi kabul ederse o kırmızı halkacıkların içinde bulunan diğer bir zamazingo devreye giriyor ve kucaklaşmayı yolladığınız kişinin halkacıkları sizin sarılma kuvvetinizle şişiyor , bluzunun içi sizin vücut ısınızla doluyor.Tabi bunların hepsi cep telefonunuza indireceğiniz bir program ve moda yoksunu ama teknoloji harikası iki adet buluzla sağlanıyor. Bide uzakta bir sevdicek.
Asıl konunun çevresinde dolaşıp derinlemesine inceleyemedim ''hugfobia''mı başka bir yazıda daha görüşmek üzere sayın okuyucular. Hoşçakalın

Not: Resim ne alaka diyen arkadaş beğendim koydum sana mı sorıcaktım çok biliyorsan kendin resim ekle!


Panki Punki

13 Eylül 2009

I'm So Sorry Guys



Sıddık ve Karamel'den kütüklüğüm için özür dilemek isterim.
Sana selam vermek konuşmak isterdim. Ama bir süre sonra Karamel yanımıza gelmezse ne yapacağımı bilmezdim. Orda seni yanlız bırakmalı mı Karamel dönene kadar beraber beklemeli mi? Hadi beklemedim diyelim sevgili Karamel ''niye beklemedin?'' diye bozum bozum. Hadi bekledim hiç tanımadığım biriyle ne hakkında konuşabilirim ki. Karamel'de pek bir hamarat falan mı diyeceğim. Sıcak kanlılıkla alakası yok. Alışkanlık meselesi. Yani bir insanla konuşmadan birlikte vakit geçirmeden ona alışmazsın tamam da o başlangç konuşmasından nefret ederim. Sanki kendimi hep küçük düşürmeye mecburmuşum gibi. Yani konuştuğum kişinin bir başkasına benim hakkımda ''Konuştu birşeyler söyledi beklediiğiim sözler bunlar deeeğill ''demesi hiç hoş bir durum değil. Bu yüzdendir ki yeni tanıştığım insanlar hakkımda burnundan kıl aldırmayan ukalanın teki ya da aşırı çekingen bir tip sanıyor beni. Halbuki ben her ikisininde bir miktar karışımıyım.

İşte durum budur.Sevgili Sıddık bu hareketimin tek sebebi aşırı çekingenlik genlerimin o anda ağır basmasıdır. Hiç beklemediğin insanlara karşı ukalalık genlerimi sergileyip hiç beklemediklerine çekingenlik genleri sergileyebilmekteyim.

Ebatta büyük işlevde küçük beyinciğimin o anda seni değerlendirmesiyle ortaya çıkmış bir gen diyemeyeceğim çünkü o anda değerlelendirmeyi etkileyen bir sürü yabancı madde vardı. Olsun varsın. Ben yine de çekingenliği seçtim ve pişanım diyemeyeceğim. Zamanla alışrız. Bide demek isterim ki ne kadar alakaya maydanoz da olsa ''Unutunuz en iyi intikam bu değil mi?''.

Minik bi özür kendimi keşfe dönüştü iyi de oldu.


Panki Punki

8 Eylül 2009

Büyük Problemli Küçük Ukala


Yazamıyorum. Ciddiyim.. Ve işte bütün mesele bu. Ciddi olmak neyime nefret ederim ciddiyetten(bunu hayattaki amacının avukat olmak olduğunu düşününen biri söylüyor). Ama ciddiyetimin sebebini bilmekteyim. Aşırı kültür patlaması yaşıyorum ve yanımda Romantiğim Komedim yok o beni normalleştiriyordu.
Şu kültür patlaması olayından mahsedeyim.Malumunuz bütün yazı evimde geçirdim minik çaplı gezilerimiz haric evden çıkmadım. Öğrenci Süründürme Sınavına çalışmam gerektiğini bile bile çalışmayıp (kim çalışır ki peöh) filmdi kitaptı blogtu volfieddı tetristi pet societydı restaurant citydi cnbc-eydi.Ne bulduysam artık hepsini bi güzel özümsedim. Bide birşey farkettim ben okudukça küstahlaşıyorum küstahlaştıkça okuyorum okudukça beziyorum bezdikçe okuyorum okudukça kimilerinin saflığına katlanamıyorum.Eskiden böyle değildim ya da böyle olmamaya çalışırdım. ''Bütün dünyğa buna inanasa biiiir inansa hağyat bayram olsaaa'' tarzında bi insandım valla bak ya mutluydum. Şimdi usandım.
Bide dershane başladı hergün normalde tahhalmül etme zahmetinde bile bulunmayacağım garip ve de sorunlu tiplerle 100metrekarelik bir alanda 6 saat geçirilmem isteniyor. Hani bişeylerden bahsediyim diyorum hayatlarında bi değişiklik olsun diyorum ot gelip odun gitmesinler diyorum sosyalizm diyorum sonraki ders ''sen sosyolog olmak istiyodun diyğmi?'' diye bi cevap geliyor.

Böyle büyük sorunlarla uğraşıyorum işte.Bu sıkışılıkta sevgili blogumuzu ihmal ediyorum aslında kendimi ihmal ediyorum.Hiçbir arkadaşımla görüşmüyorum işin kötüsü bir zamanalar ki bana fi tarihinden önce gibi gelmekte onlar içinde benim bulunduğum bi planı uygulamak için yanıp tutuşurlardı belkide akıllandılar soğuk tavırlarım onlarıda bezdirdi artık ne bi teklif nebişey böyle ev-dershane-d&r-ev-dershane-d&r bide ben onuda bir yaşam alanı olarak saymaktayım internet arasında zaman öldüyorum. Bide sözlerimi unutuyorum. Birşey söylemek için ne zaman ağzımı açsam 0,001 milisaniye sonra ne söyliyeceğimi unutuyorum.Ya ne kötü fikirliyiz. Böyle birşey yüzkırsekizbinyetmişaltı kere tekrar ettikten sonra sevgili uzun saçlım dedi ki yalanmış. ''NEEYYĞĞĞ'' diye tiz bir çığlıktan sonra savunmasını yaptı ama affetmedim.Meğer böyle bir hurefemi ne deniyor işte öyle bideyiş varmış. Halbuki ben ona aynı anda yüzbin tane şey düşündüğümden 0,001 milisaniye önce ne düşündüğümü hatırlıyamıyorum demeyi tercih ederim.

Yazdıklarımdan da anlaşılabildiği üzere ukalıkta son noktaya vardım öyle ki her adımımda sağ ve soluma dizilmiş erkeklerin ortasından geçerken sağ elimle toz olumsu gibimsi yıkılımsı gibimsi bi hareket yaptığımda sırasıyla bir sağdan bir soldan erkeğin yere yıkılışının ortasında kendimi görebiliyorum..

Bide Eylülü de ben başladım. İyi oldu ben çok severim Eylül'ü. Kışa duyulan özlemin içinde cılız bir sevinçtir Eylül benim için. Eylül rüzgardır kurumuş yapraklarda ki sestir. Ve en çok Eylül'ü koklamayı severim..
NOT: Bide sanırım bu blogu açmaktaki amacımızı unuttuk sizi şu postu okumaya davet ediyorum sevgili yazarlarımız http://biblogismibulalim.blogspot.com/2009/04/ilk-yaz.html..

Panki Punki

27 Ağustos 2009

Romantiğe Özür Mektubu



Romantik komedi'in yeni yazısını bu sabah okudum ve hemen bir cevap vermek istedim ama dershaneye yetişmem gerektiği için fırsat bulamadım ve şimdi yazmaya karar verdim.Sevgili Romantik komedi sana bir özür mektubu yazıyorum.Aslında benim dün gece telefonumu kapatmamın sebebi yeni geometri hocam.Neden diye sorarsanız bana bir dosya dolusu test ödev verdiği ve onları bitirmem için 1 gün süre verdiği için telefonumu kapatmam gerekiyor.Eğer ben telefonu kapatmazsam aklım hep telefonda olduğu için kendimi derse veremiyorum.Bu arada Panki punkiye sordum telefonu niye açmadın diye.Biz sana söylemeyi unuttuk yada sana söylediklerinden benim haberim yok.Pankki punkinin telefonu tamirde bu yüzden onun yeni telefonuda kafayı yediği için doğru dürüst çalışmıyor.Neyse ben burda bu yazıyı bitireyim.En kısa zamanda bulaşmak ümidiyle hoşçakalın


ŞIPSEVDİ

26 Ağustos 2009

Cevapsız arama


Biri benim sevgili blog arkadaşlarıma telefon kullanmayı öğretsin!Buluşalım diye Panki'yi aradım hiç şaşırtıcı olmayan bi şekilde telefonu açmadı.Paparazzi'yi arıyım dedim,sonra onun genelde bizi ektiği aklıma geldi.Şıpsevdican'ı aramayı denediğimde yine her zamanki gibi Turkcell abla çıkıp aradığınız kişiye şu anda ulaşlamıyor dedi.Telefon konusunda en iyi Karamelciğimdir en fazla 3 dıııt dinletir ve hemen açar aradığında da hep ulaşırsın ancak onu aramayı denediğimde fark ettim ki telefonumu değiştirdiğimden onun numarası uçmuş rehberimden.En son çare olarak artık dayanamadım Panki'ye sesli msj attım.ara artıııık dedim ama umutlu değilim çünkü geri arama diye bi kavramı yok sevgili arkadaşımın.Neyse bu kadar kızdırdıktan sonra Panki'yi azıcık yumuşatıyım ,sana doğum günü hediyesi aldıııım! (Evet daha yeni ama içime sinmeyen bişey almak istemedim.)
RomantiKomedi

21 Ağustos 2009

Panki'ye sanal yoldan kutlama


Sevgili Pankim punkim happy birthday bebeğim! Aradım ama ulaşamadım hüzünlere gark oldum o yüzden de blogdan kutlıyım hiç olmazsa dedim.Sana blog aracılığıyla bu pastayı yolluyorum.Kıymetini bil yarım saat doğru pastayı aradım ama sonunda buldum sanırım.Şu an gülümsüyosun bence.Zaten amacım da oydu... İyi ki doğdun.Dünya'ya varlığınla güzel şeyler katan çok değerli birisin sen...
RomantiKomedi

Kınadımmm!


Sevgili çilekli pastanın beş dilimi yazarları gözüme gözükmeyin.Bütün yıl 15 ağustos doğum günüm diye diye geziyim içlerinden bi tanesi bile aramasın tüüüü...Hadi Panki bi kaç gün sonra da olsa aradı o birazcık daha az fırça yiycek beni görünce de,sizin bahanelerinizi çok merak ediyorum bebişler.Evlensem düğünümü unutursunuz siz be.çık çık çık...Hepinizden en yakın buluşmamızda hediye istiyorum ona göre.Böyle de yüzsüzüm.
Romantik Komedi

20 Ağustos 2009

This Is The New S**t



Sevgili Romantiğim bu yazı daha farklı olacaktı ama fakat lakin az önce kutlama yazımı okudum çoştum koptum.Düğündü nikahtı geceydi sabahtı hiç mantığa bürünmeyeceğim ( bak bunu yeni öğrendim bahane bulmakmış hoşuma gitti kulanıyım dedim).


Herhangi birşeyden bahsedip kimseyi kırmak istemesem de kimi zaman Truman Show'da yaşamak istediğimi belirterekten gerekli yerlere gerekli mesajı ilettiğimi varsayıp konuyu kapatıyorum.


Neyse mutluyum umutluyum 10.sıradayız...18 oldum mu ?


Panki Punki

10 Ağustos 2009

Yaz Tatilim



En sonun da blog'a yazı yazma fırsatı bulabildim. Oralarda internete girme ihtiyacı hissetmediğim için blogu boşladım. Eh tatil bitince yazmaya mecbur kaldım. Geçen cumartesi sabahı döndüm tatilden tabi hemen Burgaz da kalan bir kaç eşyamızı almaya gittik ve şimdi geldim. Gelir gelmezde hemen blog'a yazı yazıyım dedim. Bu arada Romantik komedi, Panki punki, Karamel, Paparazzi hepinizi çok özledim. Tatiliniz nasıl geçiyor umarım güzel bir tatil yapmışınızdır. Neyse o kadar heycanlıyım ki size hemen tatilde neler yaptığımı anlatmalıyım. Pazar gecesi 10 da terminalden otobüse bindik. Pazartesi sabahı Fethiye'deydik. Ve hiç fırsat kaybetmeden hemen otele gittik. Otele vardığımızda öğlen olmuştu ve herkes öğlen yemeğindeydi bizde hemen yemek yiyip odaya çıktık. Fethiye o kadar sıcaktı ki kendimizi hemen havuza attık kardeşimle beraber annemler de ölü deniz tarafına gitti. Annem pek fazla havuzu sevmediği için kaldığımız süre boyunca hep denize girdi.Bende sadece 2 gün boyunca girdim. İlk gün Ölü denize gittim ve son derece harika bir yerdi. Denizin altın da sadece taş ve kum var. İkinci günüm de Samanlık koyundaydık. Ama ben fazla beğenmedim sadece taş vardı ve denizin altında taştan başka hiçbir şey yoktu. Ama denizi harikaydı. Ben Fethiye'yi küçük bir yer sanırdım taki ailemle Fethiye'yi dolaşıncaya kadar. Orada iki şey fark ettim. Biri carrefour saat ikiye kadar açık olması burada ise saat on dedin mi kapanıyor her yer. İkincisi ise turistlerin fazlalığı sonradan öğrendik ki ingilizler oraya temelli taşınmışmış. Perşembe günü orası çok sıcaktı tabi burasını bilemem ama orada cehennem sıcağı vardı. Şemsiyenin altında bile kavruldum. Beş günü Fethiye de geçirdikten sonra Bursa'ya döndük ama o beş gün benim için harikaydı umarım sizde harika bir tatil geçirmişsinizdir. Hepinizi öpüyorum okullar açılıncaya kadar kendinize iyi bakın.

NOT: Panki Punki,Karamel, Paparazzi sizin moralinizi ve tatil eğlencenizi bozmak istemem ama ayın onyedisimde dershane başlıyor haberiniz olsun.

Şıpsevdi

31 Temmuz 2009

Uykusuz kalmış romantikten inciler


*bişey fark ettim de,ben internette yaptığım anketlerde oy verdiğim şıkkın en yüksek oy alan şık olduğunu görünce sinir oluyorum.ne yani şimdi ben sıradan insan mıyım diyorum içten içe...


*bişey daha fark ettim.bizim çocukluğumuzda (gerçi öyle uzun da yıllar geçmedi aradan ama) hep dünya toz pembe yuppi hayat süper tarzı çizgi filmler vardı.Sonunda daha gerçek hayatı yansıtan bi çizgi film gördüm geçen gün nickoelodeon izlerken.Adını tam hatırlayamıyorum ama Ginger diye bi kızın hayatını anlatan bi çizgi film.Kızın anne babası ayrı,yaşadığı sorunlar neden dondurma yiyemiyorum veya çok az bebeğim var tarzı değil de daha gerçek,herkesin zamanında yaşadığı türden.Takdir ettim yapımcısını her gece izliyorum uyurken :)


*Değişime kapalı bi insanım ben bunu anladım.Sevmediğim bi insandan kurtulduğumda bile üzülüyorum şimdi ben kiminle didişicem diye.Hatta zevklerimin değişmesinden bile hoşlanmıyorum.Biri çocukluğuma insin lütfen...

29 Temmuz 2009

mimcan


Kaç saattir konuya nası girsem diye uğraşıyorum beceremedim.Bodoslama dalıyorum ben mime...


Hep istemişimdir: içimde hep kalıcağını bile bile bıraktığım oyunculuk...


Hep garipsedim: insanların uzmanlaştıkları konuda ukala olmalarını hiç yadırgamam hatta bunu bir hak olarak görürüm ve yakıştırırım ama cahil ukalağını hiçbir şekilde anlayamıyorum.İnsan bilgisiz,kültürsüz olabilir ama bunu kapatmak için her konuya hakimmiş gibi davranmaları gerçekten komik oluyor.


Hep hayal etmişimdir: işte bu fazlasıyla özel. (böyle bi gizemli hava...)


Hep çok sevmişimdir: hayal kurmayı...kendimi bildim bileli sorunlardan kaçmak için veya başka bir sebeple...sebebe gerek bile yok aslında...


Hep karıştırmışımdır: bu benim için oldukça önemli bi itiraf :) 2 sene öncesine kadar bizi ısıran sineklerin kara sinekler olduğuna inanırdım.

NOT: Pankicanım Aşkın Nur Yengi ve Zuhal Olcay'ı tek karıştıran sen değilsin bebeğim Haluk Bilginer dışında da oldukça benzer yönleri var.
Romantik Komedi

27 Temmuz 2009

Mimimi Aldım Koluma Çıktım Blog Yoluna



Madem ki isteksekte(!) yazamıyoruz bende dedim ki böyle mimimtrak birşey yapayım devamı gelir..Ay çok heyecanladım.İlk defa mim olayına karışıyoruz.Hemde kendi öz irademle.Böylece sevimli blogumuzda yazılarını benden esirgedikleri için gözümde ufak çaplı sevimsizleşen blog yazarlarımızın yazıları yayınlanacak tekrardan.Evet kendi öz mü öz mimimin konusu hepler.Ama öyle sıradan hepler değil.Katlanamıyorum öyle heplere son zamanlarda.Hep ipodum olsun istemiştim.Oldu şımardım:P Ve de yanlış anlaşılmasın benim heplerimi yazmak zorunda değilsiniz sadece farklı olsun yeter.

Hep istemişimdir : Ki buna cok emin değilim isteyip istemediğime ama çok büyük bir sorun teşkil ediyor hayatımda telefonla konuşabilmek.

Hep garipsedim : Telefonunu elinden düşürmeyen insanları.Benim olayım kesinlikle konuşucak konu bulup bulamamakla ilgili değil.O konuda doğal bir yeteneğe sahibim.Bir konudan diğerine konu başlığını değiştirmeyip altbaşlık ekliyormuş görüntüsü altında zilyon tane ana başlık açabilirim.Benim özrümün olaydaki samimiyetsizlik olduğunu sanmaktayım ama emin olamamamaktayım.

Hep hayal etmişimdir : Hani film/dizi izlersin ya böyle mesela sen bilirsin o süpermendir.Ama Lana bilmez.Çocuğa yok yere pekçok kez kızar ondan şüphe eder.Neyse sonunda öğrenir ya heh diyom işte o zaman geriye dönüpte şimdiye kadarki şeylere o yüzden şeyetmiş diyeceğini düşünürüm.Bazı filmler vardır onda der mesela o duyguya ölürüm o konuşmaya biterim.Misal o akşam parktaki my gardiyan angel -(gözler yerde yanakların alı al moru mor) Şeyy bendim.Camın kırlıdığı ak - yeaap o da bendim .O yüzden parti - Evett babe.İşte bunu seviyorum.Ama çok sık uygulanan bir teknik değil seyircinin hayal gücüne bırakıyorlar.Bende meraktan çatlıyorum acaba zihninde parçaları birleştirebildi mi diye.Sonunda da kesin birleştiremedi diyorum.Çünkü kiminde bunca yıl ona aşık olduğunu kiminde babasının hep onun etrafında olduğunu kiminde de erkek arkadaşının özel yetenekleri olduğunu anlayaman biri bunu zihninde nasıl birleştirsin diğğmi ama?

Hep hayal ettiğimle : Karşıma çıkan arasında uçurum oluyor.Bi dakka yanlış anlaşılmaya çok musait olmuş bu dur düzeltiyim.Ruhumu beslemeyi çok sevmişimdir.O yüzden de çok dinlemişimdir. Mesela Bülent Ortaçgil , Nejat Yavaşoğulları(B.Ö) , Hüsnü Arkan(E.G).. O yüzden sevmem klipleri resmi web sitelerini.

Hep çok sevmişimdir : Gözlerimi yormayı.Kan çanağını demiyeceğim eskide kaldı böyle deyimler.Şimdi kana susamışcasına koyulaşana kadar gözlerim okurum.Tanrım hem ne çok okurum.Ne çokda isterim.O istek hiçbir zaman giderilemez sonsuz bir açlık gibi.

Hep karıştırmışımdır : Zuhal Olcayla Aşkın Nur Yengi'yi. Zihnimin nasıl bir oyununa kurban gitmiştir bu iki bayan bilmiyorum ama ikisininde aynı adamla aynı çarpık ilişki içinde bulununmuş olduğu için karıştırdığımı sanmaktayım.

Usulünce sonlandıralım diğmi ama sevgili Karamel , Paparazzi , Romantik Komedi ve de son olarak Şıpsevdi sizleri mimliyorum mimdeşlerim kolay gelsin.

Not : Öz mü öz benim mimim diye tutturdum ama daha önce yapılmışsa affola zaten büyük bir oranda diğer mimlerden esinlenme olsada direk çalıntı diyemem çünkü buna benzer bir mim okumadım ya da hatırlamıyorum.Eh ilk mimim.Olduysa hatam affediverin.


Panki Punki

10 Temmuz 2009

Dikkat! bu bir çağrı mesajıdır...


arkama bakmadan dönüp gitmek..belki de bu durumdayken en cok istediğim şeylerden biri..ota b*ka ağlayıp duran biri oldum zaten..yaşlandım ben iyice yaşlandım..hayatımda köklü bi değişikliğe ihtiyacım vardır belki ama o taraflarda da değilim.sigaram bile tat vermiyor.O'na da hak vermem lazım bütün gün benimle iligilenemez ya..onun da bi hayatı var.buyüzden ona da cok yansıtmak istemiyorum bu durumu..ama ağladığımı anlayınca çok üzülüyor o da.belki sıcaklardan bi sıkıntıya girmişimdir.ya da biaz kilo aldığım için de olabilir.(neyse ne bilmiyorum işte bana da şu yaz sıcaklarından dolayı iç sıkıntısı geldi ve geçmiyor..

Karamel...

9 Temmuz 2009

Mum Come To Me

Sevgili fake blonde haareciğim beni farklı gezegenlerde bırakıp bir türlü dünyama dönmeme izin vermemekte. Ki ben şüpelenmekteyim bu benim blondem olmaz. Hangi sinsi varlık kaçırdıysa geri getirsin onu. Ben blodemi çok özledim..



Simdi benim blondemin yerine getirdikleri fake blonde ile olaylar şöyle gelişmekte. Günlerden birgün hergün tekrarlandığı gibi mümkün olduğunca onun dileklerini yerine getirmekteyimdir. Tüm gün boyunca dilekler yerine getirilir akşam olur. Pilimin göstergesi kırmızıyı gösterir. Tam bu esnada fake blonde haareciğim benden tekrar birşeyler ister. Bende bütün gün boyunca yaptıklarımın yeterli olduğunu dile getirirm. Ve son isteklerini yerine getirmem. Bunun onu ne kadar kızdırdığının farkında olsam bile sonuna kadar haklı olduğumu düşündüğüm için böyle bir harekette bulunmuşumdur.

Ve sonraki gün ondan sonraki hep aynı kısır döngü devam etmektedir. Yaptığımın yanlış birşey olmadığını bilsemde Big Shotsta sadece son performansın kadar iyisin diye bir cümlecik geçmekte. Işte bu cümlecik yukarıdaki minik öykünün anafikridir Yılmaz Hocam.

Panki Punki

8 Temmuz 2009



Sevgili okucular,bu postta başlı başına konu olamayacak kadar kısa ama yazmazsam çatlicağım şeyleri yazıcam.



-Dayım kuzenimin düğününde moon walk yaptı.(bu bi şaka değil!) o esnada kendisinden uzaklaşarak balkona kaçtım.yakışıklı bi çocuğun yanıma gelip siz de mi partiden sıkıldınız demesini bekledim ama olmadı.


-Özel ders aldığım hoca kızına ismimi söylemesi için bu kim dedi.O da miyav şeklinde cevap verdi.Yanına gelmemi istediğinde de beni pisi pisi diye çağırıyo zaten.Sanırım sevgilim haklı çıktı.

-Lanet olası ayaklarım spor ayakkabıdan başka ne giysem tepki veriyo.Topukluyu anladım,babeti bi derece anladım da converse ne yani.Böyle ayak mı olur?


-Dünyanın en güzel duygusu sevmek...


-Geçen gün kim olduğu çok önemli olmayan biriyle bi konuyu tartışırken benimle aynı fikirde olduğuna emin olduğum Panki'nin eksikliğini pek bi hissettim...

-Sevgilimin çok yakın bi arkadaşının psikopat bi sevgilisi vardı ya hani,heh işte o artık yok (kıh kıh!). Arkadaşım '... artık yok romantikçim bitti gitti eski huzurlu günlerimize dönebiliriz' dedi.valla içim rahatladı...

-Bi şeyin olmasından korkmak bazen onun olmasından daha huzursuz edici olabiliyor...

-Elin ecnebileri facebook'ta sevgilimin fotoğrafını beğenmiş.hani şu daha önce de yorum yazan bi kız vardı ya...vallahi gebertirim.benim tersim pistir yurt dışı murt dışı dinlemem gelirim oraya.pis kızz pisss.

-Gitti :( kendimi amelie'ye verdim....

RomantiKomedi

5 Temmuz 2009

Alice Hep Diyarlarda

Alice'in hikayesini hep sevmişimdir.İngiltere'deykenem dayanamayıp bir versiyonunu da oradan almıştım.Ama bu filmde minik Alice 'imiz bir teenagedir.10 yıl önce girdiği o sihirli dünyaya tekrar girmek ister.Ve birden harikalar diyarıyla ilgili anılarının kaybolduğunu fark eder...





Elenor Tomlison : Alice
Aaa Ilizyonistteki kız değil mi bu?Dur bi bakiyim işte Sophie'nin teenage hali.(Tutturmuş bi teenage dalgası)



Johnny Depp : The Mad Hatter
Şıpsevdi'min yakışıklı dediklerinden tek doğru olanı.Bak bunu yeni öğrendim kendilerinde kızılderili kanı varmış. Ekşi'de "serseri olması ve kızıldereli kanı taşıması onu zaten çekici yapmaya yetiyor dedirten adam." diye bir yorum var çok hoşuma gitti. Aaa bak bide yıllar önce bi röportajımsı bişeyde okumuştum clownophobiası varmış üzüldüm.




Anne Hathaway : The White Queen
Benim için her zaman Walt Disney insanı olarak kalıcak kişilik.




Helena Bonham Carter : The Red Queen
Fight Club'tan sonra filmlerini takip ettim ve takip edilesi insan.
Not :Mart ayında vizyona girmesi beklenmekte ve de üç boyutlu olaraktan gösterilecekmiş.Ki Tim Burton'ın pro-cesi olduğunu öğrenmem bile filmi sabırsızlıkla beklemem için yeterliydi.

Panki Punki

30 Haziran 2009

İlk Sigaram Bile Tatsızdı



Bıraktım yine anılar beni o tanıdık sesleriyle sarmalasın. Sonra sen düştün aklıma düğme burunlum. Yapma bebeğim. Yapma. Yukardaki ufaklığa bakınca içimde uzaklarda bir yerlerin acıdığını hissediyorum.Ve bu kızı tanımıyorum , üzülüyorum.

Resimdeki ellerini belinde kavuşturan kız konumuna düşürdüm kendimi yine dimi .Hatta abarttım Panki Anne oldum dimi?

Panki Punki

Organize İşler


Karamel bebeğim,kaçak operasyonunda çok gizemli gelişmeler oldu.Biraz mistik bi hava yaratmak istediğimden dolayı şu an açıklamıyorum.Yorum kısmında çok ısrar edersen belllki...Beni nerde bulucağını biliyosun.Para hazır olsun.İş bittikten sonra birbirimizi tanımıyoruz...

Romantik Komedi

23 Haziran 2009

amaaaaaaaaaaann..pfffff..



istiyorum istiyorum vallahi istiyorum..kızgın kumlardan serin sulara atlamayı..köpük köpük dalgalarda kaybolmayı..kulaklıkları takıyım,elimde kitabım ahhhh ahhhh..saatlerce uzanayım..sıcaklayınca bi bira alayım,bi de sigara yakayım istiyorum ..ouuffff İS-Tİ-YO-RUMmmmmmmmm:(((

Karamel..

21 Haziran 2009

Müzik sesiniz olsun kuzucuklarım


Şunu fark ettim ki ben öyle 'senin için ölürüm' 'gitme sensiz yapamam bebeem' efendime söyliyim 'geri dön ölümü gör tabutumu öp' tarzı şarkılar dinleyince acı çekmiyorum.Ne zaman o tarz bi şarkı çıksa bakıyorum millete, suratlarında ben neler gördüm geçirdim ifadesiyle gözlerini yere dikiyolar.Ortama ayak uydurayım diyorum,sen de acı çekmelisin anca beraber kanca beraber romantik diyorum ama olmuyo valla bak.Beni hüzünlendiren şarkılar genelde,gerçeği yüzüne çarpan,bu kadar açık söylenmemeli her şey diye düşündüren,duyunca bunu benden başka kimse düşünemez ki diye şaşırtan şarkılar oluyo.İlla yavaş tempolu olması da gerekmiyo.Hareketli olduğu sanılan ama aslında içinde derin anlamlar bulunduran şarkılar da var...Gerçi sarhoşsam İbrahim Tatlıses'e,Ciguli'ye bile ağlarım o ayrı :)

Ha bide ingilizcem pek kıt olduğu için anlamadığım ama sevdiğim şarkılara kendi kendime içerik uyduruyorum.Hani bu şarkı mutlaka bunu anlatmaya çalışıyodur gibi.Müziğin evrensel dili hesabı :)

Şimdi nerden geldi aklıma bu konu,i-pod'uma atıcak şarkı bulamıyorum.Böyle şarkı bilen duyan varsa haber etsin.hadi bakıyım...

RomantiKomedi

17 Haziran 2009

Romantik Komedi hakkında bilmediğiniz gerçekler


-Geceleri denize yukardan bakamam.

-İçinde tarçın olan hiç bi şey yemem .

-Sol ayağım,sağ ayağımdan bi numara küçük.O yüzden topuklu ayakkabı veya babet giyerken çok zorlanırım.

-Kendi evimden başka bi yerde uyanmaktan nefret ediyorum.

-Birine gerçekten sinirlendiysem kafamda onu nası öldürebiliceğimi kuruyorum ( ciddiyim :) )

-Bazen obsesif olduğumu düşünüyorum.

-Kimin beni gerçekten sevip kimin sevmediğini gözünün içinden anlıyorum.

-Heyecanlandığımda asla uyuyamam.

-İnsanlar hakkında karar vermem için 1 saat yeterli oluyo.Ve şimdiye kadar hiç yanılmadım.


devam edecek...


Romantik Komedi

16 Haziran 2009

Bilir Miydin?




Bir kilo limonda,bir kilo çilekten daha fazla şeker olduğunu,( ironinin daniskası )

Sihirli sözcük ‘‘Adrakadabra’’nın ilk olarak yüksek ateşli hastaların ateşlerini düşürmek için söylendiğini,(acaba işe yaramış mıydı?)

Geçen 3 500 yılın sadece 230 yılının barış içinde geçtiğini,( :hair peace bed peace: )

İdrarın zifiri karanlıkta parladığını,( fosforlu idrar )

Domuzların vücut yapılarından dolayı hiçbir zaman başlarını yukarı kaldırıp gökyüzüne bakamadıklarını,(aydınlanma.. gökyüzündeki güzellikleri göremedikleri için yeryüzündeki dışkılarını yiyorlar demek)

1 saat boyunca kulaklıkla bir şey dinlemenin kulaktaki bakteri sayısını % 700 arttırdığını, ( ben ve lanet olası evcil bakterilerim )

Dünyadaki fotokopi makinelerinde meydana gelen arızaların % 23’ünün makinelerin üzerine oturarak kendi popolarının fotokopisini çekmek isteyen insanlardan kaynaklandığını, ( o kadar merak edilecek birşey varda ben mi göremiyorum )

İnsana yemek için saldıran tek hayvanın ayı olduğunu, ( yemek(!) başka ne için saldırıyorlar (?) )

Tarih boyunca yeryüzünde bulunan altının 200 kat daha fazlasının okyanuslarda bulunduğunu, ( okyanusta yaşamak nasıl bi his acaba banyoda az biraz çok kalınca parmakları büzüşen ben 7-24 suda ... )

İnsan elinin en yavaş uzayan tırnağının baş parmak olduğunu,en çabuk uzayan tırnak ise orta parmağınki olduğunu,( ironiler aşkına )

Eskimoların,buzdolaplarını yiyeceklerinin donmaması için kullandıklarını, ( ironi sevgisi )

İnsanların yılda 1.500 kere rüya gördüklerini, ( yazmak istiyorum yazamıyorum cunku cok kırocan )

Bir insanın günde 23 bin kere nefes alıp verdiğini,( yazıyorum ulen sensizlikte nefes almak istemiyorum)

Kediler için 7.kattan düşmenin,32.kattan düşmekten daha tehlikeli olduğunu, ( çünkü kediler ancak 6.katta terminal hıza ulaşabiliyorlar )

Kıta isimlerinin hepsinin aynı harfle başlayıp bittiğini,( niyeyse pek bi düşündürü beni )

Bir deve kuşunun gözünün beyninden büyük olduğunu,( ir irro irro irroo irroonn irroonnii )

En çok yağış alan yerin Hawaii adasındaki bir dağ olduğunu,buraya yılda 350 gün yağmur yağdığını, ( Forks Morks Stephenie abla baya baya kekledi bizi )

Kanguruların geri geri yürüyemediklerini, ( e normal tabi geri geri zıplıyorlar )

İstakozların kanının mavi renkte olduğunu,( gerçek fenerli )

Zürafaların, 35 cm uzunlukta siyah bir dile sahip olduklarını,( gerçek beşiktaşlı )


Fillerin suyu hortumuyla içmeddiğini ,sadece hortumuyla çekip ağzına püskürttüğünü,( neyleyim ben işlevsiz hortumu )

Farelerin Avusturya hariç her yerde yaşadıklarını,( eh gayet normal bir çift farenin yılda 500 üç yılda 20 milyon tane yavru meydana getirdiği göz önünde bulundurulsaydı herkes fare avına çıkardı not: orda öylemi bilinmemekte sadece tahmin edilmekte )

Son 4.000 sene içerisinde herhangi bir hayvanın evcilleştirilmediğini,(evcilleştirme olayını hiç anlayamamışımdır zaten yani kedi ,köpek neyse de koyun evcilleştirilmeden önce ne kadar vahşi olabilirki)

Niye mi yazdım zamanında az mı anlattın birazda sana anlatılsın (sonun başlangıcı)


Not:Olasılıksız ya hani birgün belki denk gelir okursun gülersin ama bilemezsin bunları yazmanın acı verdiğini ve vermeye devam ettiğini



Panki Punki

15 Haziran 2009

Küçük Kumla



Aslında bu yazıyı cumartesi günü yazmam gerekiyordu.Fakat Kumla'dan geç döndüğümüz için vaktim olmadı.Şimdi soracaksınız pazar günü yazamadın mı diye?Pazar günü de gezdiğim için vaktim olmadı.Neyse biz konumuza gelelim.Cumartesi günü sabah erkenden annemin arkdaşları ile küçük kumla yoluna düştük(Panki'nin isteği üzerine isim vermedim).Amacımız annemin Kumla da oturan arkadaşına gitmekti.Gemlik otobüslerinin nereden kaltığını bilmediğimiz için daha doğrusu bulamadığımız için Kumla yolundan gitmeye karar verdik.Neyse Kumla'ya gittiğimizde 11. durağı bulmamız gerekiyormuş.Nereden bilebilirdik ki durakların birbirleriyle alakasız yerlerde oldukları.Tanrı'ya şükürler olsun ki sonunda 11.durağı bulduk.Annem'in arkadaşı bizi oradan aldğı zaman öğrendik ki otabüs durağını bulsaydık daha kolay bulurmuşuz yolu.Nedeni de otobüsü takip etmekmiş.Eve vardığımızda gurultularımızı duyan ev sahibi halimize acıdı ve kahvaltı hazırladı.Kardeşimin ısrarı üzerine dayanamayıp denize girmeye sahile indik.Kardeşim ve annemin arkadaşı denize girerken cebinde telefon olduğu hatırlayan Altan abi hemen denizden çıktı ve telefonu güneşin altına koydu.Biz de o arada bir yandan çaylarımızı yudumlarken bir yandan da okey oynadık.Okeyin bağlılık yaptığını bilmediğimiz için sürekli oynadık ve hiç kimse o an ne acıktığını anladı ne de etrafında olup bitenin farkına vardı.Kardeşim olmasa halimiz yamandı.Onun sözleri üzerine ıskartalar boşaltıldı eve dönüldü.Döndüğümüzde akşam olmuştu.Hemen bir şeyler hazırlayıp akşam yemeği yedikten sonra tekrar sahile inip çay bahçesine gittik.Orada biraz oturduk.Saatin geç olduğunu fark edince eve geri döndük.Böylece bir gün daha bitmiş oldu.O gün orda bulunan herkes çok eğlenmişti.İşte ben de böyle bir cumartesi günü geçirdim.
Not: Resimdeki küçük hanımefendi Shirley Temple.1930ların Amerikasının çocuk yıldızı kendileri.O kadar seviliyormuş ki aynı kendi saçları gibi bukleleri olan klonlarını yapmışlar.


Şıpsevdi

14 Haziran 2009



Normalde hep aklımda olan ama gerçekleştirmek için hiç çaba sarf etmediğim atraksiyonları gerçekleştirmem için canımın sıkkın olması gerekiyo. sanırım.Bugün gittim kulağıma 2. deliği açtırdım.Alışveriş yapmaktan nefret etmeme rağmen gittim coştum.Makyaj malzemelerimin yarısını çöpe attım.Bunları yaptıktan sonra bi rahatlama hissettim ama yarım saat sonra yine başa döndüm.17 yaşındaysanız ve össye hazırlanıyosanız hayat gerçekten çok zor :) Sorun sadece o değil gerçi de neyse...Amaan ben buraya neşeli bi şeyler yazmak için girmiştim yine bi depresif hava estirdim.Neyse sallamayın beni Okan'ı izleyelim neşemizi bulalım...






RomantiKomedi

13 Haziran 2009

Çilekli Pastanın Dört Dilimi { Sitem mi ne? }


Aslında bu yazıyı dün yazıcaktım ama yine sarhoş olduğumdan dolayı bugüne erteledim.Şimdi dün ben,Panki,Karamel ve Şıpsevdi buluşup bi cafeye gittik.Fakat armutunun üstünde oturamayan Panki'nin isteği üzerine kalkıp Karamel'in evine gittik.Çok eğlenceli dakikalar geçirmekle beraber Karamel'in pek bi hamarat bi kız olduğunu öğrendik.Resmen yemek yaptı.Bildiğin yemek yani.Artık içine sevgisini mi kattı ne kattı bilmem ama tartıya çıktığımda yarım kilo verdiğimi fark ettim.Burdan tüm Türkiye'ye duyurmak istiyorum bu kızın yemekleri zayıflatıyo.Sonra herşeyi bilen kadın'ı yaptık fakat Karamel'in 12136623 yıl önceden kalma bilgisayarı takıldığı içi bildi mi bilemedi mi öğrenemedik.(Bu arada hala ayak parmaklarımda çizgi filmli yara bantları duruyo.)Günün en önemli detaylarından biri Panki'yi etkisiz hale getirip zorla kol kola yürüme fantezimizi gerçekleştirmiş olmamız.Neyse yazıcak çok şey olmasına rağmen ben başımdaki iki tane iğrenç berbat itici çocuklarla ilgilenmek zorundayım.Kalemin kapağını açıp tekrar kapatmaktan zevk alıyolar.Ve beni bu yazı içinde yaklaşık 17 kez böldüler.Hatta şu an dünyanın en gereksiz sorularını sormakta olduklarından size hoşçakalın diyorum...
Son bir kez daha..

RomantiKomedi

11 Haziran 2009

Serzeniş...


Evde oturmaya başladığımdan beri iki gün erken kalktım.ilk gün Petek Dinçöz ü izledim.Darülacaze ye gitmiş orda program yapmıştı.Yazık orda 35 yaşında adam vardı orda büyümüş.annesi babası körpecik yavruyken oraya bırakıp kaçmışşş..Türkiye ağladı beeeeeeee..Ne yürek var kadın sende..Hiç merak etmedin evladını..Hiç mi bayramlarda için sızlamadı hain kadınn..Adam orda ağladı yavrum benim..Sevgiye açç gözleri sevgiye aççç..

Ahhh ahhhh doğur doğur bırak bi cami avlusuna git..Ama o adaamm büyüklük etti yine de gel annecim ara beni konuşalım dedi..Hain kadın yine aramadı beee.aramadı..ahh ahhh adam ağlaya sızlaya en sonunda ulaştı kadına..Bu çocukcağızın bi de üvey annesi var elleri öpülcek kadın.Canım anamm yiğit anam benim..Sen gercek annesisin onun gercek..Önemli olan doğurmak değil annem önemli olan bakmak büyütmek annem..garip anam yiğit anam çilekeş anam benim..

Bi de müge anlı yı izledim yeter artık MÜGE mit ajanı gibi davranmayı kessss!!Kimsin ki sen kimsinnn..Cinayet mi çözüyon sankii.Programa çıkar çıkar topla acıya aç halktan reytingleri sonra mit ajanıyım,komserim diye geçin..Senden olsa olsa pembe panter olur..Halkımızı kandırmayın.Bakın seda ablaya çatır çatır doğurtuyo..Böyle olmaz halka yardım etmek lazım..cık cık cık..

Babam bu programları izleye izleye zekamın gerilediğini söylüyo..Sürekli çekirdek çitliyomuşum ve kocakarı gibi davranmaya başlamışım..Artık izlemicem!

Bide bugün izledim petek dinçözün eteği harikaydı.


Karamel..

9 Haziran 2009

Hate growing up !



-Yapmak istediğim şeylerden vazgeçip,sevdiklerimi mutlu etmeye çalıştığımı,


-Zerre kadar önemsemediğim,hakkımda ne düşünürse düşünsün dediğim insanları bile kırmamaya çalıştığımı


-Çizgi film izlerken,mutlu sahnelerde ekrana bakıp,eskisi gibi farkına varmadan gülümsemediğimi,


-Acıma duygumun eskisinden daha çok işlediğini,


-Seneye bu zamanlarda,belki (umarım) üniversite için bavullarımı toplayacağımı,


-Sağlığıma daha çok dikkat ettiğimi,


-Olaylar karşısında eskisi gibi heyecanlanmadığımı,


-Dünyanın geleceği hakkında endişe etmeye başladığımı,


-Artık şaşırmadığımı,


fark ettiğimde anladım ki büyüyorum.Bunlardan bazılarını fark etmek bana ne kadar acı verse de,burada durayım tamam desem de elimde değil büyüyorum....Gelecek konusunda ciddi kaygılarım var.Anlatsam da rahatlayamıyorum.


Genelde hiçbir şey için keşke demem.Çünkü başıma gelen kötü şeylerin,beni güçlendirdiğini ve yaşanması gerektiği için yaşandığını düşünürüm.Bu yüzden de kendime geçmişimde yaptıklarımdan dolayı kızmam.Hata yapa yapa olgunlaşıldığını bilirim.Ya da bilirdim demek daha doğru.Artık tek düşündüğüm,bu zamanlarımın en güzel zamanlarım olduğu...İlerde şu an bulunduğum anları özlemekten korkuyorum.Şu an olduğum konumdan da memnun değilim gerçi.Sürekli,ya geçmişte yaşadığım şeyleri ya da geleceğimi düşünüyorum.Eskiden anı yaşamak en güzelidir diye düşünen ben,şimdiki durumuma baktığımda inanamıyorum.


NOT=Yine başlık bulamadım.Uğraşmak da istemedim.Zaten yazıyı yazmaktan çok başlık bulmaya uğraşıyorum.O yüzden yukarda gördüğünüz resmin adını koydum başlığa.Bunu bilmeniz gerekiyo muydu?Hayır.Ama çakma başlık atınca huzursuz oldum belirteyim dedim.(Gülün burda komiğim ben!)

Romantik Komedi