15 Eylül 2009

...Kenki Panki


Düşünürken...

Uzun boşukları konuşmayla dolduyorum. Sessizliği severim ama çok yakılarımlayken. Çünkü onlarla susmak demek aynı şeyleri hissetiğini bilmeninin gitirdiği huzur ve mutluluğu paylaşmak demek. Ve ben sadece o anda varımdır ve sadece o anda var olmak isterim...
(test çözerken)

Unutmayı istediğim milyonlarca şey varken unutmamayı istediğim birkaç şeyi unutuyorum.Hayatım unutmak-ve-unutmamak arasında geçen zaman.
(saçma sapan bir yolda amaçsızlığa yürürken)

Ne kadar cesur olsam da en ufak şey şevkimi kırıyor.Ve tüm hikayelerim başlamadan bitiyor.
(yolda huzurla yürürkene çevredeki bakışlardan ürkerken)

Değer verdiğim insanlardan değer görmek güzel şey.Ama değersizliği anlamak çok zor.
(aydınlanma yaşarken)


Konuşurken...

Çocuk resmi ilişki gayri.
(dedikodudan kafası karışırken)

Karamel lavaboda birazdan gelicek tamam mı?
(emrivakiyle kafayı bulurken)

Sol taraf tembel olduğundan o esnada saçımın orda olup olmadığının farkında değilim.
(Romantikle resim çekinmeye çalışırken)

Şı-bok.
(Karamel ve Paparazzi ile saçmalarken)

Tokmaklar kovalasın seni.
(davulcunun ısrarcı ve istikrarlı zil-davul kombinesine maruz kalırken)

Hush hush Nicole ''tete''.
(Mtv izlerken)

Kedi diye geçinip niye balık yemiyorsun a köftehor.
(Pet societyde balık tutup heyvancığıma yedirmeye çalışırken)

Severken...

Sanırım başlığı değiştirip sarılırken koymalıyım.Ve sanırım bunuda açıklamalıyım.Böylece çilekli pasta yazarlarımızın aydınlanmalarını sağlayacağım.Hani benim Pulitzerim.Konuya dönersek .Herkes dostça yapılan şeylere (sarılmaktı,öpüşmekti) mesafeli duruşumu bilmekte. Ama kimse nedenini bilemememekte. Kimsenin içine kendimi de alabilmeyi ne çok isterdim..Devlerin aşkı büyük olur gibi saçmalıklara katlanamasamda olaydaki mantık bu. Karagöz insanını sevmiştim.Ve Sıddık ilen Karamel'i gördükçe eski benden şehir atlayan ilişkilere inancını kaybetmemiş olmasını isterdim.

Neyse geçenlerde (dün) bir belgeselimsi birşey izledim(çılgın profesörler).Orada çok hoşuma giden bir zamazingo gördüm.Telefonla kucaklaşma göndermek.Sanırım böyle birşey işte.Bir bluz giyiyorsunuz.Bu bluzun üzerinde sarıldığımızda ellerimizi koyduğumuz noktalar var.Daha doğrusu halkalar.Ve bu kırmızı halkacıkların içinde sarılma kuvvetinizi ve o anki vücut ısınızı karşınızdakine geçirmeyi sağlayan sensörler var. Siz kendinize sarılıyorsunuz tabii karşınızdakin hayal ederek(!).Sonra sizinle aynı bluzu giymiş(?) kişiye yolluyorsunuz. Kişi kabul ederse o kırmızı halkacıkların içinde bulunan diğer bir zamazingo devreye giriyor ve kucaklaşmayı yolladığınız kişinin halkacıkları sizin sarılma kuvvetinizle şişiyor , bluzunun içi sizin vücut ısınızla doluyor.Tabi bunların hepsi cep telefonunuza indireceğiniz bir program ve moda yoksunu ama teknoloji harikası iki adet buluzla sağlanıyor. Bide uzakta bir sevdicek.
Asıl konunun çevresinde dolaşıp derinlemesine inceleyemedim ''hugfobia''mı başka bir yazıda daha görüşmek üzere sayın okuyucular. Hoşçakalın

Not: Resim ne alaka diyen arkadaş beğendim koydum sana mı sorıcaktım çok biliyorsan kendin resim ekle!


Panki Punki

4 yorum:

  1. heyy sonunda girdim.bunları unutmadan yazman çok iyi olmuş.Düşündüm de uzaktan bakınca da birlikte çok güzel vakit geçiriyoruz...
    RomantiKomedi

    YanıtlaSil
  2. Evettt. Beynimde neler oluyorr fasulye bakla bakla ... olayının ortasında yazasım geldi ama yazamadım bir türlü bloga giremedim sonradan yazdım daha iyi oldu düşüncelerimi daha iyi toparlayabildim ama bu seferde fazla ciddi ve basmaklıp oldu.Her zamanki gibi yazdıktan sonra birilerinin onaylamsını övmesini ya da yermesini bekledim durdum ve herzmanki gibi bu birinin kim olucağını bildiğimi fak ettim sevindim.When did your heart go missing ...

    YanıtlaSil
  3. Şu an hasta hatağımda yatarken ve umutsuzca bakiim yorum var mı ya da bişeyler yazmış mı diye düşünürken yanılmadığımı görmek...işte bunu seviyorum.
    RomantiKomedi

    YanıtlaSil